14 Ekim 2015 Çarşamba

Oğullar ve Rencide Ruhlar- Kitap Yorumu




Kitabın Adı: Oğullar ve Rencide Ruhlar
Yazarı: Alper Canıgüz
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 204
Basım: 2004


Yorumum:

Selam Arkadaşlar...


Bu kitabı merak ediyordum içinde felsefi şeylerin olması nedeniyle, ama niyeyse kitapçıya gittiğimde almak hiç aklıma gelmiyordu. Sonunda kalın kitaplarımın arasına sıkıştırmalık ince bir kitap ararken denk geldim ve aldım.

Bi kere ben içinde küçük çocuklar olan ve çocuğun hislerini barındıran kitaplara bayılırım.

Kitap o kadar tatlı başlıyor ki:


"Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.
Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum."

Böyle başlayan bir kitabı çok merak ettim ve büyük bir hevesle okumaya başladım.
Kitaptaki ana kahramanımız Alper tam anlamıyla fırlama bir çocuk, ve kitabın içinde ciddi anlamda çok güzel alıntı yapılacak cümleler var,

AMA:

Şimdi affetmeden eleştiriye geçiyorum;

Şimdi kitabı okumayanlar bilmez tabi ama 5 yaşında bir çocuğun ağzından yazılmış bir kitap.

1- Yahu bir çocuk zeki olsun, aşırı zeki olsun, o da yetmesin Einstain falan olsun yine de kitaptaki cümleleri kuramaz.

2- Hadi diyelim çocuğun içine uzaylı girmişte o cümleleri kurabiliyor, 5 yaşındaki bir çocuk, etrafındaki büyükleri tarafından 50 yaşındaki adam gibi bu derece ciddiye alınmaz.

3- Çocuğun ağzından o kadar ukalaca sözler çıkıyor ki ilk başta çok sevimli bulduğum çocuğu sonradan sevesim değil boğasım geldi.

4- Keşke çocukların masumiyetine daha çok yer verilseydi.

5- Kitaptaki göndermeler biraz acemice geldi. 


Tavsiye eder miyim?

Ederim. 

Neden?

Çünkü kitap 5 yaşında bir çocuğun ağzından değil de 12-13 yaşlarda bir çocuğun ağzından yazılsaydı kitabı severdim.

İkinci neden ise yukarıda belirttiğim gibi kitabın içinden sağlam alıntılar çıkarabilirsiniz. 

İYİ OKUMALAR:)

ARKA KAPAK YAZISI


"Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.
Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum.
Hayatımdaki tek iyi şey artık anaokuluna gitmek zorunda olmayışımdı. Zarardan kâr. Uzun süre annem ile babama anaokulunun bana göre bir yer olmadığını anlatmaya çalışmıştım aslında. Bütün rasyonel dayanaklarıyla. Hiçbir işe yaramamıştı maalesef. İlla ki uykumda kan ter içinde tepinmek, servis minübüsü kapıya geldiğinde küçük çaplı bir sinir krizi geçirmek gibi yöntemlere başvurmam gerekecekti derdimi anlamaları için. Kepazelik. İnsanı kendinden utandırıyorlardı."





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder